Buchstart’a hoş geldiniz
Herkese kitap – hem de en baştan!

Buchstart, çocuğun erken yaşlarda teşvik edilmesine yönelik bir projedir. Arzumuz Hamburg’daki tüm çocukların kitapların eğlenceli dünyasını olabildiğince erkenden keşfetmeleridir. Ücretsiz Buchstart-çantalarımızın ve şehrin çeşitli semtlerindeki etkinliklerimizin amacı, anne baba ve diğer çocuk yetiştiricilerinin çocuklara kalıcı bir kitap sevgisi, – yaşamları için bir armağan kazandırmalarında ön ayak olmaktır. Web sayfamızda “küçük çocuklara yönelik kitaplar” konusunda pek çok pratik bilgi, yardım ve öneri bulabilirsiniz. Buchstart çok yeni bir proje. Kazanacağımız deneyimlerle gelişmeyi arzuluyoruz ve her öneriye açığız. Hamburg’daki bu Buchstart fikrini genişletebilmemizde herkes yardım edebilir. Aklınızda bize söyleyebileceğiniz bir kitap öneriniz, bir çocuk tekerlemesi ya da bir parmak oyunu mu var? Bir etkinlik bilgisine mi ihtiyacınız var, ya da belli bir konuyu mu merak ediyorsunuz? Ya da Buchstart’a gönüllü olarak destek vermeyi mi düşünüyorsunuz? Öyleyse lütfen bize başvurun! Tepkileriniz, sorularınız, yorum ve önerileriniz bizi ilgilendiriyor. Buchstart ekibi olarak web sayfamızdan ve kitaplarımızdan keyif almanızı diliyoruz.

Buchstart nedir?
Hamburg Eyaleti Buchstart ile şehirdeki tüm bir yaşındaki çocuklara bir parça gelecek armağan ediyor. Baştan itibaren kitaplarla büyüyen çocuklar diğer çocuklara göre daha avantajlıdırlar. Kitap ve öykülerin ne denli eğelendirici olduklarını erkenden öğrenen çocuklar, yaşamları boyunca okumaktan ve öğrenmekten büyük zevk alırlar. Çocukları erkenden teşvik etmek ve onların eğitimlerine giden yolu olabildiğince kolaylaştırmak anne babaların elindedir. Buchstart, anne baba ve diğer yetiştiricileri bu görevlerinde malzeme ve pratik bilgilerle desteklemektedir. 2007 Şubat ayından itibaren Hamburg’daki çocuk doktorlarında U6 sağlık taraması kapsamında dağıtılacak olan Buchstart-çantalarında resimli kitap ve anne babalar için pek çok yararlı bilgiler yer alacaktır. Bu şekilde donatılmış olmak “kitaplara bakma” serüvenine başlamayı çok daha kolaylaştırmaktadır. Anne babaların bunun dışında yapmaları gereken tek şey, kitaba günde yarım saat zaman ayırmaktır. Buchstart bunun yanı sıra 2007 Nisan ayında üç yaşın altındaki çocuklar için de Hamburg’un çeşitli semtlerinde “Gedichte für Wichte” sloganıyla etkinlikler düzenleyecektir. Bu açık anne-baba-çocuk gruplarında ağırlık noktası resimli kitaplar ve konuşulan dil olacaktır. Eğlenceli şarkılar, tekerlemeler, parmak ve hareket oyunları küçük çocukları oyunlar aracılığıyla dilin ve ilk resimlerin dünyasına götürmekte ve anne babalara günlük hayatlarında kitapla neler yapılabileceğine dair pek çok öneri sunmaktadır.
Buchstart: Herkese kitap. Hem de en baştan!

Sevgili Hamburglu anne babalar,
kitaplardan daha güzel bir şey var mıdır? Kullanışlılar, uzun ömürlüler ve her yerde bulunabiliyorlar. Kitap kapakları arasında harika sürprizler yer alır: Resimler, öyküler ve her çaðdan ve her ülkeden insanların duygu ve düşünceleri. Her kitap yeni bir dünyaya bir davetiye, bir sevgi, hayal dünyası ve esin kaynağı. Kitaplar olmasaydı yaşamımız oldukça yoksul kalırdı. Bu yüzden benim için çocuklarımıza resimlerin ve dilin dünyasına giden yolu erkenden açmak çok önemli. Çocuklarımıza verebileceğimiz en büyük armağanlardan biri kitap sevgisidir. Ve bir kez olsun bir çocukla birlikte bir resimli kitabı karıştırmış, içindeki öykü ve resimlere gülüp bunlar hakkında konuşmuş olan biri, birlikte geçirilen bu sürenin bir yetişkin için bile ne kadar değerli olduğunu bilir. Buch-start-Projesi’nin amacı, sizin ve çocuğunuzun yaşamında kitaplara hak ettikleri değeri vermeye teşvik etmek. Büyük küçük, hepinize bol istekli, mutlu ve heyecanlı okumalar diliyorum!
Teşekkür yazısı: Prof. Dr. Karin von Welck, Freie und Hansestadt Hamburg kültür senatörü


Bebeklerle birlikte kitaplara bakmak?
Yazan: kirsten Boie

“Amma çılgın bir fikir! Bebekler konuşmasını bilebilmiyor! Henüz hiçbir şey anlamıyorlar ki!” Hiç de değil! Asıl şimdi en doğru zamanı. Bütün bebekler, sevdikleri bir yetişkinle birlikte kitaplara bakmaktan çok hoşlanırlar: Kucakta ya da yan yana olmak her iki taraf için de özel yakınlaşma deneyimi kazandırır. Her gün yarım saat, mümkünse hep aynı saatlerde; güven ve huzur verir: Bu eğlenme, ilgi ve kendini iyi hissetme duygusu, kendilerine kitap okunan bebeklerin, yaşamlarının geri kalan kısmında da kitaplarla sıkı bir bağ kurmalarını sağlar. Kitap okunan bebekler için kitaplar, ileriki yaşlarda da bir sevinç kaynağıdır, korkacakları bir ders malzemesi değildir artık. Bu sayede okulda da daha kolay ve eğlenerek öğrenirler. Pek çok ülkede yapılan araştırmalar bunu doğrulamaktadır.

kitaplarla çocuklarımız yaşama daha iyi başlarlar. Her gün tekrarlanan bu yarım saatlik kitap bakma saatinde bilebebekler farkında olmadan çok şey öğrenirler. Daha erken yaşta ve keyifle konuşabilirler ve bu konuşma avantajını yaşamları boyunca korurlar. Bir konuya daha iyi konsantre olmayı giderek daha iyi öğrenirler – ki bu da ileride, sadece okul için değil, diğer gerekli yetenekler için de önemlidir. Elbette başlangıçta orada öyle oturup bütün öyküyü sessizce dinlemezler. Bebekler resimleri göstermek ve kitabı okuyan kişiden bunun anlamını duymak isterler. „Evet, doðru, bu bir kedi! Peki kedi ne yapar?“ Bebekler de bu eyleme katılmak ve hangi sayfaya, kaç kez bakılacağına karar vermek isterler. Bebekler anne babalarına nelerden hoşlandıklarını gösterirler. Diğer etkinliklerde olduğu gibi, kitap okurken de bebekleri gözlemleyip neye ihtiyaçları olduğunu anlamak gerekir.

Gülmek ve saçmalamak da gerekli. Ne anlayabildiklerini ve bir sonraki adımda neler öğreneceklerini bebeklerin kendilerinden başka kimse daha iyi hissedemez. Bu yüzden de araya girip okumayı bölebilmeli, sayfaları ileriye geriye doğru karıştırabilmeli ve arada sırada da kitabın karton kapağını ısırabilmelidirler. Yine de zamanla her çocuk her kitabın bir öykü anlattığını anlar ve her çocuk zamanla bu öyküyü dinlemek ister. Ama hemen başlar başlamaz değil. Önce biraz alışmak, binlerce sorunun yanıtlanması gerekir, bu sırada gülüp eğlenilebilir ve biraz da saçmalanabilir; bazı çocuklar gördükleri resimlere kendileri bir öykü uydurur. Kitaplara bakmak anne babalar için olduğu kadar çocuklar için de eğlendirici olmalıdır; büyük küçük herkes keyif almalıdır. En iyi eğlenerek öğrenilir!

0-3 yaşındaki çocuklar için kitap keyfi. Peki bebek ve çocuklarla birlikte kitaplara bakmanın en güzel yolu nedir? Bebekler tüm duyularýyla öðrenirler. Bir kitabı ellemek, havaya kaldırmak ve ısırmak isterler. Hemen birilerinin kendilerine kitap okumalarını istemezler, ama tanıdık sesleri, kafiyeleri, şarkıları işitmekten, parmak oyunlarını ve diz üstünde zıplatılmaktan hoşlanırlar. Ve binlerce kez yapılan tekrarlamalara bayılırlar, çünkü bir şeyi tanıyıp biliyor olmak onları sevindirir. Dolayısıyla aklımıza her seferinde yeni şeyler getirmek zorunda değiliz! Gelin broşürümüzde yer alan kafiyeleri okuyup parmak oyunlarını deneyin. Sizin bebeğinizin de beğeneceği bir kafiye mutlaka vardır aralarında.

Birle iki yaş arasında … hâlâ aynı şeylerden keyif alırlar. Ama içinde kendilerinin de yer aldığı öyküler dinlemekten ve günlük yaşamlarından bilip tanıdıkları şeylerle karşılaşmaktan da hoşlanmaya başlarlar: Uyanmak, yıkanmak, yemek yemek, altının değiştirilmesi, alış verişe gitmek. Onlara kitap okurken hayvan seslerini taklit etmemize ve bazı sözcükleri vurgulayarak konuşmamıza bayılırlar. Gümmm!!! Ve Küüüttt!!! Ve aklımıza gelen benzeri sözcükler. Her tür saçma sapan şey hoşlarına gider. Biz onlara bir şeyler okurken onlar da rahatça kitabın sayfalarını karıştırabilir, çünkü artık yeterince büyüktürler ve bunu daha dikkatli yapabilirler. Ve kitaba birlikte bakmak isterler artık. Onlara soru sormamızı isterler: “Bak hele sen şu işe, masanın altına kim saklandı acaba?” Onlar da bu soruyu yanıtlayabilirler.

Yaklaşık üç yaşla birlikte … bunlar hâlâ geçerlidir. Ama artık çocuklar daha çok şeyi anlamaya başlamışlardır ve daha uzun süre dinlemek, hangi öyküyü dinlemek ve hangi kitaba bakmak istediklerine kendileri karar vermek isterler. Saçma öykülerden ve hayvan öykülerinden hoşlanırlar; içinde gerçek hayatta olmayacak çılgınlıkların geçtiği öykülere bayılırlar. Bunlar aşırı heyecanlı öyküler olmamalı ve sonları hep iyi bitmelidir. Bu, onların gerçek hayatta da her şeyin böyle olmasını umut etmelerini sağlar. Çocuklarıyla düzenli olarak kitap bakan yetişkinler onlara yaşamları için yeri doldurulamaz hazineler vermiş olur. Birlikte kitap okuyarak geçirilen bu süre, çocuklar için sadece güven içinde olmak ve eğlenmek, ya da kolay öğreniyor olmak değildir sadece; bu sayede, yaşamları boyunca her koşulda, eğlenme, heyecan duyma ve oyalanma için bir kaynağa sahip olurlar. Bu nedenle kendimize ve çocuklarımıza her gün bu yarım saati hediye etmeliyiz.

Übersetzung: Vedat Çorlu